Adabelen'de Çocuk Olmak
Affan Dede’ye para saysam, satsa bana çocukluğumu diye düşünürken fırsat ayağıma geldi. Hayal dünyasında değil gerçek hayatta, metaforik olarak değil neredeyse gerçek anlamda çocukluğuma ışınlandım. Adabelenliler Dergisi için yazı yazmam istediğinde, bu iş kendiliğinden gerçekleşti. Öncesini anımsamadığıma göre ben kendimi bilmeye Ortaklar’da başlamışım. Oraya dört-beş yaşlarında gelmişim. Ortaklar Öğretmen Okulu lojmanlarına geçmeden önce, bir yıl kadar bir süre kasabada geçmişti. Bu kira evimizde başlar çocukluk anılarım. Hem de ne anılar… O evde de kardeşimle birbirimize bakıyorduk. Daha doğrusu o, yaramazlık üretim merkezi olarak çalışıyordu (ne de olsa iki-üç yaşlarında bir erkek çocuktu), bense onunla birlikte hayatta kalmaya çalışıyordum. Ufaklı büyüklü ne çok olay, ne çok yara izi… Bir gün evin giriş kapısından içeri yağmur suları dolmaya başlamıştı ki kapı üstümüze kilitlenmiş olduğundan dışarı çıkamadık. Çatı katından merdivenden süzülerek inen bu sular, halıları ısla