İNSAN NEDİR?
“Düşünce ve üslup” yüksek lisans dersinin ödevini düşünürken aklımdan dersin doğasına en uygun şekilde bu ödevi yapmak konusunda türlü olasılık geçti. İnsan’ı dinlediğimiz dersler ve o bağlamda okuduğumuz yazılar boyunca aklımdan geçenler belleğimde bir bir filiz verdi, benden onu seçmemi ısrarla istedi. Öte yandan insana ilişkin pek çok konuya bakışımın bunca yıldır aşamalardan geçerek, hem düşüncemde hem de anlatı ve yazı üslubumda şekillendiğini fark etmemi sağladı. Augustinus’un hafızasının dehlizlerinde gezinirken keşfettikleri de bu sürece katkı sunmuş olmalı. Edebiyatı, hele de son derece öznel şekilde yalnızca bana ait şiirleri, kullanarak bir ödev yazma cesaretini başka türlü bulamazdım. Onun ruhu, duyuları ve ardından kendisine ulaşan yolcuğu, geçmişini bugün değerlendirirken geleceği de şekillendiriyor olabileceğinin keşfiyle heyecanlanışını bütün zerrelerimde hissedebiliyorum. İnsan dediğimiz, bizden ayrı bir varlık değil ki onu anlatmak için kendi lûgatımızdan, içimize