Ortasındayım ömrün
İkinci Yarıya Başlarken "Hayat bir parça nakış işlemesine benzetilebilir. İlk yarısında herkes işlemenin ön tarafını görür, ikinci yarısında ise tersini. İkincisi o kadar güzel değildir, ama daha öğreticidir. Çünkü iplerin nasıl bağlandığını görmemizi sağlar." Bu sözler Schopenhauer'a ait. Biliyorum ki artık ilk yarıda değilim ve öndeki desenle gözlerim kamaşmıyor. O deseni parça parça görmek iyi miydi diye ikinci yarının başlarında (umarım...) düşünüyorum. Güzel anlar vardı, umut dolu olanlar da; dayanamıyorum öleceğim bu acıdan dediğim zamanlar oldu, hayal kırıklığının en koyusuna saplanıp kaldığım da. N'olur, n'olur şu olsun, diye içim içime sığmazken, olmamasıyla yıkılıp sonra bunu unutturacak bir başka heyecana sürüklendiğim zamanlar az mı? Her bağlam üzerinden değerlendirirsem, orada yaşanacaklar bittiğinde geriye dönüp bakmayı alışkanlık haline getirmeye çalışıyorum. İlk yarının bitmeye yaklaşması bunda etken oldu. Artık yaklaşımlarım tepkisel değil,