Kayıtlar

Hekimlik pratiğimi yeniden inşa ediyorum

Resim
Bundan, çok değil, 3 ay önce bana artık başka çeşit bir hekimlik yapacaksın; hastalarını araya interneti sokarak muayene edeceksin deseler "Aslaaaaa!!!!" derdim. Sevgili Serpil'imin her zaman dediği gibi, asla dediğin yerde değişmesi gereken bir durum vardır ve sen de bunun bir parçası olmaya hazırlansan iyi olur. Pandemi başladıktan sonra da aklımın köşesinden geçmedi böylesi bir hekimlik. Evet, servise yatırdığımız hastalarla görüşmemizde eskisinden çok farklı bir durum hemen şekillenivermişti, ama onun buna evrileceğini aklımdan geçirmedim. Bir çok arkadaşım ile konuştuk (internetten). Bizim bıranşımızda muayenenin yeri çok önemliydi. onu geçtim, uzun uzun, meslek, hobi, beslediği evcil hayvan, yaşam koşulları vs. bilgilerini bir dedektif titizliği ile toplardık. Asistanlarıma böyle örnek olup öğrencilerime derste defalarca, örnek hikayeler anlatarak bunu öğretmeye çalıştım. Açın youtube kanalımdan izleyin, göğüs hastalıklarında öykü alma dersim 50 dakika sürü...

Ben, bugün yeryüzünde değilim...

Resim
Ben, bugün yeryüzünde değilim... Ayaklarımı topraktan kesen, yine topraktan gelen bir bağ... Sırtıma kanatlar ekleyen  rüzgâr , ağaç yapraklarını hışırdatan  rüzgâr la aynı... Bu sayfalardan birinde anlatmıştım. Bundan bir ay kadar önce tıp fakültemizde beşinci sınıf öğrencilerimizle tamamen gönüllülük üzerinden bir araya gelip staj derslerimizi işlemeye başladığımızı yazmıştım. Bu girişimimiz onları kapalı kaldıkları evlerinde gelecekteki mesleklerine, belki de hayata bağlamıştı. Bölümümüzün hocaları olarak, tıp eğitiminde öğrencilerimizin yalnızca okuyarak öğrenemeyeceklerine inandığımız için, derslerimizi internet üzerinden yapıp o sırada erişme olanağını yakalayamayanlar için kayıtlayarak internetten paylaşmıştık.  Öğrencilerimizden başkalarının da eriştiğini, izlenme sayılarından görebiliyorum. Hatta İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun genç bir arkadaşım, bir oturuşta dört dersimi birden izlediğini, anlayabildiği, merak ettiği doktorluk hakkın...

CORONICLE (Korona Notları) XII- Sessizliğin çığlığı

Resim
Bu yazıya nereden başlayacağımı bilemiyorum. Aslında sayfasını epey önce açtım ve birçok işle bölündüm. Geldiğim noktada, ilk anda yazacaklarım anlamını yitirdi. Gözyaşlarımı yenice kurulamışken (elbette ellerimi sürmeden) parmak uçlarım klavyede geziniyor. Son işim, aslında zevkle yaptığım bir rutinim… Eşimin her ayın ilk günü “Sesin İzi” internet sayfasında çıkan yazı serisinin Mayıs ayı için olanına son okumayı yaptım. Aslında, ilk okuma... Çünkü herkesten önce yazıları okuyabilme ayrıcalığına sahibim. Dört yıldır... Her ayın ilk günü olma ritmini de benim takıntılı yapım sayesinde yerleştirdik. Siteye konunca çevremle paylaşıyorum. Çok güzel görüşler iletiliyor. Aracı olmaktan mutluluk duyuyorum. Her bir yazı bana da çok katkı sunuyor. Görüş alanım genişliyor. Bütüncül bakış yanında onun duyarlığı da bulaşıyor. Bu seferki yazı, iki aydır olduğu gibi yine Corona etkisinde. Sesin birçok yönü, bu döneme o yazılar sayesinde iz bırakıyor. Yarın okunabilir olacak. Beni dağıtan kısmı...

CORONICLE (Korona Notları) XI- İşler güçler ve asıl özlediğim

Resim
Günce kapsamındaki yazılar başlayalı epey olmuş. Yazıp paylaşıp blog sayfamda bırakıyordum. Yorum gelirse yeniden dönme şansım oluyordu. Bugün hepsini elden geçirdim. Oraya geleceğim. Yarın yine hastanedeyim. Dün, bugün evde, bedenimi vardiya usulüyle  hırpalama döneminde olduğum için arada böyle molalar olacak. Süreç başından beri yapmadım sayılır. Aktif görevim olmasa da hastaneye gittim. Ama yorulduğumu hissediyorum ve risk alma sınırını geçtiğimden korktum. O yüzden söz dinledim, evde kaldım.  Durabildim mi? Hayır... Çok yakın arkadaşlarımdan ve hatta büyüklerimden uyarı geliyor sürekli: "Yavaşla biraz..." "Öğreneceğim şeyler var diyorsun, biri de durmak olmalı diye..." Yapamıyorum, ama en azından denemeye başladım.  Dün bir televizyon programı daveti aldım. Hoşuma gitti, çünkü gerekçesi daha önceki anlatılarımın, söyleşilerimin beğenilmesiymiş. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Gerçi bunlar lafla yürüyen işlerdi ama olsun. Ziya Paşa şöyle d...

CORONICLE (Korona Notları) X- Gizli kalmış yeteneklere salgın fırsatı

Resim
Kaç yazıdır şu teknik konuda kendimi geliştirdim, bu yönümü de keşfettim, salgında ne yaşadığım değil daha çok neye dönüştüğüm önemli diye. Bugün ilginç bir deneyim daha ekledim bu kapsamda... Malûm kalabalık yerlerde bulunmak sakıncalı. Toplumsal hareket kısıtlaması içine ilk giren yerler arasında kuaförler ve berberler vardı. Kahveler kapatılınca, özellikle erkeklerin mahalle berberlerinde buluşup söyleşmeye başladıklarını birkaç yerden duymuştum. O nedenle anlamlı bir kısıtlama oldu. Öte yandan çocukluğumdan beri tanıdığım ve ne zorluklar yaşadıklarına tanık olduğum kuaförler, berberler var. Bu mesleğin, günübirlik kazanç konusunda önemli bir örnek olduğunu düşünüyorum. Kazandığı günlük gelir ile hem geçim sağlıyor, kira, çocukların okulu, barınma, ısınma, beslenme vs. bütün temel yaşam gereksinimlerini karşılıyor hem de çoğu işveren de olduğundan sigorta primlerini ödüyor. Benzer meslekler çok fazla... Evinde kal diyoruz, bunda da çok haklıyız. Çünkü bulaşmayı önlemekten başk...

CORONICLE (Korona Notları) IX- Birkaç güne sığanlar

Resim
Son günlerde yazmadım. Yazmaktan sıkıldığım, vazgeçtiğim için değil, günler bir rutine dönüştüğü için. Geçici olduğunu düşündüğüm için telaşlanmadım. Öte yandan daha önce anlattıklarımın devamı geldiği için zaman güzel de geçti.  Servis sorumluluğu nedeniyle bir hafta boyunca işlerim çok yoğundu. Günlük olarak bölüşmüyoruz bu işi, çünkü hastaların seyrine hâkim olmak ve hızlı müdahalede bulunmak için bir süre izlemek gerekli. En yorucu kısmı o teferruatlı giyinme, soyunma ve sık sık elleri dezenfekte etme. Önceden yatan hasta vizitine gitmek ne kadar kolaymış. Önlüğünü sırtına geçir, odandan çık, 5. kata git ve vizite başla. Şimdi ne aşamalar var öncesinde ve sonrasında. Hepsi bir yana tulumlar terletiyor, maskeler nefesi kesiyor hatta kendi karbon dioksitini solumaktan boğaz ağrısı ve hafif sersemlik de yapıyor. Dayanıyoruz elbette, bizi koruduğunu bildiğimizden önlemleri asla gevşetmiyoruz. Aynı odada hastaların akciğer görüntüleme bulguları, dosyaları ve tetkik sonuçlarına ...

CORONICLE (Korona Notları) VIII- Doğmuş olmak bir ayrıcalık

Resim
"Dün doğum gününü kaçırmışım" diyerek telaşla bugün kutlayanlar var. Birkaç dosta şöyle söyledim: Ben de kaçırdım, sorun değil... İnsanı öncelikleri şekillendiriyor, iyice anladım.  Sabah hemen servise gittim. COVID-19 servisi demek, bütün hastaların kesin ya da yüksek olasılıklı COVID-19 pnömonisi tanı olduğu yataklı servis demek. Daha önceleri daha az çabayla yaptığımız bütün işler teferruat nedeniyle çok daha yorucu hâl alıyor. Bir yandan da insanın içinde bir arka plan kaygı zemini oluyor. Bütün hastalarda tedaviye yanıt almak istiyor, hiçbir hastayı ağırlaştığı için yoğun bakıma göndermek zorunda kalmamak istiyor. Gözümüz üzerinde, yakın izlemde, yüreğimiz ağzımızda. Bu kaygı tortusu, ruha bir baskı yapıyor. Dünden daha iyiyim, diyen her hasta, taburculuk muştusunu verdiğimizde sesindeki pırıltıların kristalleşmiş hâline dokunabildiğimiz her hasta bu tortuyu ufak ufak kazıyor. Altından yeniden umut çıksın diye... Doktor odamızda notlar alıyorken 0850 ile başlaya...