Gülümseme Kırıntısı
Hayat, sana çok teşekkür ederim. İşimi yaparken, oturduğum yerde bana hikâyeler akıttığın için binlerce teşekkür… Yazmayı bu kadar seven birine daha büyük iyilik olabilir mi? Üstelik çalışmayı da sevdiği için sabahtan akşama odasında kalan biri için bu yaptığın tam bir lütuf. Bugünkü bir hastamdan söz edeyim. İlk kez randevu alan bir hasta… Listede bir kadın adı vardı. Benimki gibi cinsiyetsiz bir adı olunca insan temkinli oluyor. O kadar dikkat ederim ki şimdiye dek hemen hiç yanlış hitabım olmadı. Yalnızca bir kez; o da Suna adındaki erkek hastama, üstelik yanında gelen karısını hastam sanarak... Dedim ki “Şu işe bakın; defalarca başıma geldi ‘Göksel Beyle görüşebilir miyim?’ ‘Buyurun benim!’ diyalogları, şimdi sizden nasıl özür dilesem bilemiyorum” Güldü geçti o da benim gibi, epeyce alışkın olmalı. Neyse… Bugünkü ad için yanılmak pek de olası değil. Bir kadın adı. Ama söylemeyeyim; okuyanlar arasında o adda bir erkek çıkabilir. Diyorum ya, temkinli olmak gerek. Hasta çağır dü